Avrupa Birliği’nin Bölgesel Politikası nasıl çalışıyor?
Zengin ya da fakir bir ülke olması fark etmez; Avrupa Birliği gelişmekte olan bölgelerine yatırım yapıp iş imkanı sağlayarak gelir adaletsizliği nasıl düzeltiyor? AB’nın Bölgesel Politikası’nı araştıracağız.
Avrupa Birliği’nin toplam bütçesinin yaklaşık üçte birinin Bölgesel Politika’ya ayrıldığını biliyor muydunuz?
Ben Maithreyi Seetharaman ve bu hafta, Avrupa Birliği’nin, Bölgesel Politikası ile zengin ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin arasındaki eşitsizliği nasıl azaltmayı hedeflediğini göreceğiz.
AB’nin Bölgesel Politikası nasıl işliyor?
İlk önce bu sistemin nasıl işlediğini anlamaya çalışalım.
AB’nin Bölgesel Politikası’nı, derslerinde zorluk yaşayan bir öğrenciye verilen yardım gibi düşünebiliriz. Söz konusu sistem, ekonomi alanında ve sosyal eşitlik alanında bölgesel gelişmede katkıda bulunmayı hedefliyor.
Peki bu sistem gelişmekte olan ülkelerin diğer zengin ülkeler seviyesine çıkması için nasıl bir katkıda sağlıyor? Nasıl yeni iş imkanını yaratmayı ve ekonomik büyümeyi mümkün kılıyor?
İnsanlara yatırım yaparak, şirketlerin büyümesine yardımcı olarak ve araştırmayı destekleyerek.
Ancak bunun için önemli kaynaklara ihtiyaç duyuluyor ve bu da 3 ayrı fonla karşılanıyor.
Birinci fon gelişme potansiyeli olan ekonomik sektörlere yaptırım yapıyor. İkinci fon ise, insanlara yatırım yapıyor. Son fon da en zayıf halkaların kalkınmasın için yardım sağlıyor.
Bu sayede dersleri düzelen bir öğrenci gibi, gelişmekte olan ülkelerin ekonomisi de büyüyor.
İlk bakışta biraz karmaşık gelen bu sistemin nasıl işlediğini öğrenmek için sahaya inmeye karar verdik .
AB’nin Bölgesel Politikası’nı yerinde anlamak için Çek Cumhuriyeti ve Almanya’ya gidiyoruz. Ancak ben soğuk havaları sevmediğim için yerime Guillaume ve Fanny’yi gönderiyorum.
**Çek Cumhuriyeti’nin kurumsal yatırımlarının yüzde 40’ı AB’den geliyor
**
Guillaume Desjardins, Euronews:“Çok teşekkür ederim Maitreyi, evet Prag’ta havalar çok soğuk. Ama lazer teknolojisi sayesinde atmosferi ısıtmaya çalışacağız.”
2014’te kurulan HILASE şirketi ışın kılıcı üretmiyor belki, ama Avrupa’nın dört bir yanından gelen yetenekli 90 teknisyene iş istihdamı sağlıyor.
Antonio Lucianetti, HILASE Araştırma Programı Müdürü:“Üzerinde çalıştığımız lazer teknolojisi, İngiltere ve Almanya’nın ortak geliştirdiği bir proje. Aynı zamanda uyarlanabilir optik alanında kullandığımız teknoloji ise Fransız ve İtalyan işbirliğinden geliyor. Gelecekte teknolojimiz araç imalatında ve ağır sanayide de kullanılabilecek. “
Avrupa Birliği’nin yapısal fonları, HILASE gibi yenilenebilir enerji ve nakliye alanında faaliyet gösteren firmaların gelişimi için finansman sağlıyor. Bu sektörler Birlik için büyük önem taşıyor.
Tomas Cocek, Ulaştırma Bakan Yardımcısı:“Çek Cumhuriyeti’ndeki ulaşımı geliştirmek son derece önemli bir mesele. Bu proje tamamlandığında, sadece Cekyalı şirketler için değil, aynı zamanda Almanya, Avusturya, Polonya ve Güney Avrupa’daki firmalara da katkı sağlayacak.”
Son iki yılda, Avrupa Birliği fonları Çek Cuhuriyeti’ndeki kamu yatırımlarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Ve bu yatırımlar ülkede yaklaşık 27 bin iş imkanı sağlıyor.
Şimdi bu fonların diğer ülkelerde nasıl fayda sağladığını öğrenmek için bir de Brüksel’e gidelim.
‘Gelişmiş ülkeler de AB’nin fonlarından istifade ediyor’
Corina Cretu, Bölgesel politikadan sorumlu Avrupa Birliği komiseri: _Aslında ben katılımcı ve lehdar ülkeler arasındaki ayrımı doğru bulmuyorum. Sonuçta gelişmiş ülkeler de, inovasyon ve araştırma projeleri kapsamında, doğrudan bu fonlardan istifade ediyor. Evet Doğu Avrupa ülkelerinin batıya göre ihtiyaçları daha fazla olabilir, ama zengin ülkeler de ticaret alanında ciddi avantaj elde ediyor.
_
Guillaume Desjardins, Euronews :Öncelikli alanlar hangileri olacak?
Corina Cretu, Avrupa Komiseri:Bizim için inovasyon çok önemli. Geniş bant, veya bölgenin gelişmesi için gerekli olan yenilik neyse onu yapacağız. Biliyorum her bölge Silikon Vadisi gibi olamaz. Bizim, ‘akıllı özelleşme stratejileri’ diye adlandırdığımız, ve her bölgenin kendini güçlendirmesini içeren bir politikamız var.
Guillaume Desjardins, Euronews:Vişegrad ülkelerine yönelik yoğun bir para akışı oldu, fakat şimdilerde ise endüstriyel yavaşlama kaydeden ülkeleri de hedef alıyorsunuz. Bize bundan bahsedebilir misiniz?
Corina Cretu, Avrupa Komiseri:Vişegrad ülkelerinin de büyük bir bütçeye sahip olma hakları var. Avrupa’daki genel büyümeye rağmen, bazı bölgelerin gayri safi milli hasılasında (GSMH’sında) halen krizden beri bir durgunluk görüyoruz. Bu nedenle 5 tane bölge seçtik. Bu bölgelerdeki büyümeyi arttırma stratejileri geliştireceğiz.
Guillaume Desjardins, Euronews: _Zenginlerden alıp fakirlere vermek. Robin Hood’un modern bir versiyonu gibi. Ama Sherwood ormanındakinin aksine, Avrupa Birliği’ndeki bölgesel politika kapsamında zengin ülkeler yapılan yatırımlardan olumlu dönüşler alıyor. Komiser Cretu, bu politika ile zengin ülkelerin direkt olarak fon aldığından da bahsetti.
_
Fanny, Almanya’da durumlar nasıl?
Almanya’daki AB fonları ile finanse edilen araştırma merkezleri
Fanny, Euronews:Guillaume. Şu anda Almanya’da, Postdam’daki araştırma ve bilim parkındayım. Biliyorsun ki bu ülke dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip. Burada, karşılaştığımız soruna çözüm arıyorum.
Yaklaşık 460.3 milyar Euro olan temel fonların 27.9 milyarı üretim ve istihdama destek olmak amacıyla Brandenburg gibi bölgelere gidiyor. Çünkü burası Almanya’nın 16 eyaleti arasında kişi başına düşen gelir miktarının en düşük olduğu yerlerden birisi…Şimdi bu maddi desteğin gerçek etkisini biraz araştıralım.
Uyum politikası finansal desteğinden, Bilim Parkı’na 120 milyon Euro’dan fazla kaynak aktarılmış. Daha sonraki yatırımlarla birlikte burada 2 bin 400 araştırma görevlisine iş imkanı sağlanmış ve dokuz bin öğrenci bölgeye akın etmiş. Burada 20 farklı yeni şirket ve start-up kurulmuş.
**Agnes von Matuschka, Postdam Araştırma Parkı’nın Müdürü: ** Önümüzdeki 10 sene içerisinde burada bin kişiye daha iş imkanı sağlamak ve 100 yeni şirket kurmak istiyoruz. Bu sayede araştırmacılar kendi şirketlerini kurup fikirlerini halka ulaştırabilecekler.
Brandenburg’daki bu start-up da, buradaki birçok küçük ve orta ölçekli işletme gibi küçük bir destekle şimdi projelerini hayata geçiriyor.
Christian Guder, Kinematics GmbH şirketinin yöneticisi:Avrupa’da bizim gibi, çocuklar için robot üreten bir firmaya yatırımcı bulmak çok zor. Çünkü piyasada daha fazla rağbet gören iş alanları bulunuyor. Bu sebeple kurumsal yatırımcıların bize bu fırsatı sunmasından dolayı çok mutluyuz. Şirketi dört sene önce kurduk. Şu anda çalışan sayımız 30’u geçti ve giderek büyüyoruz.
Avrupa Birliği’ne göre Bölgesel Politika bütçeye destek veren ülkelerin ekonomisine olumlu yönde katkı sağlıyor. Aldıkları fonlar, yeni ticari ortaklıkların ve alış-verişlerin doğmasına vesile oluyor. Peki bu uzun vadede mi mümkün oluyor?
Alexander Kritikos, Alman İktisadi Araştırmalar Enstitüsü Müdürü:Sadece projeleri değil, hangi bölgelerin ne tür kurumlara ihtiyacı olduğunu da düşünmek zorundayız. Çoğu yerde aşırı bürokrasi sorunu var ve siyasi destekten yoksunlar. Mali desteğin yanı sıra, bu tarz bölgelerde reform yapılması da bir o kadar önemli… Uzun vadeli, büyük bütçeli ve reformların desteklediği yatırımlar yapılmalı…
Avrupa için fon vermek ya da almak önemli değil. Burada önemli olan asıl şey fonların yatırıma dönüşerek bölgelere dağıtılması… Bu güzel bir fikir ancak uygulaması çok da kolay değil.
Real Economy ekibi olarak bu programla Avrupa’da bölgeler arası eşitsizliğin nasıl giderildiğini anlatmaya çalıştık. İki hafta sonra görüşmek dileğiyle. Hoşçakalın.